Haber

İstanbul’da Disk Protestoları Artıyor ve Vergiler: Çerkezoğlu: “Gelirde Adalet, Vergilerde Adalet İstiyoruz.

Haber: GAYE ŞEYMA CAN- Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

Devrimci Personel Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Lideri İşte Çerkezoğlu, İstanbul’da son dönemde yaşanan zamları ve vergilerdeki adaletsizliği protesto etmek için yaptığı basın açıklamasında, “Gelirde adalet, vergilerde adalet istiyoruz. KDV, ÖTV gibi haksız, dolaylı vergiler düşürülsün diyoruz. Gelir vergisi. Tarife dilimlerinin en az yeniden değerleme oranı kadar artırılmasını ve geriye dönük bu düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz” dedi.

DİSK, 20 kent meydanındaki zam ve haksız vergilere ilişkin basın açıklaması yaptı. İstanbul’da basın açıklaması Beşiktaş Çarşısı girişinde yapıldı. Açıklamaya DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve yönetim kurulu üyeleri de katıldı. Çerkezoğlu burada yaptığı konuşmada şunları özetledi:

“ZAMANLARA, ADALETSİZ VERGİLERE, ASGARİ Ömre HAYIR DİYECEK ALANLARDAYIZ: Bugün Türkiye genelinde 13 bölgede 20 kent meydanında iş yerlerinden yükselen sesimizi alan ve meydanlara taşıyoruz. Bugün İstanbul, Ankara, İzmir, Diyarbakır, Antalya, Eskişehir, Bursa, Adana, Mersin, Hatay Samandağ ve Arsuz, Aydın, Samsun, Artvin, Kırşehir, Kocaeli Gebze ve Edirne’de tarlalardayız. Gelirde adalet, vergilerde adalet demek için sahalardayız. İnsanca çalışmak, insanca yaşamak için tarlalardayız. Zamlara, haksız vergilere, tabandan yaşama hayır demek için sahalardayız.

SEÇİMLERDEN SONRA ŞİMDİ KAŞIKLA NE VERDİLERSE, KAŞIK VE KAZANLA ALIYORLAR: Zamlar ve vergi artışları durmuyor. Akaryakıttan gıda maddelerine kadar her şey için her gün yeni zamlar geliyor. Seçimden sonra kaşıkla verdiklerini şimdi kepçeyle, kazanla alıyorlar. Geçtiğimiz salı günü Türkiye Büyük Millet Meclisi, muhalefetin önerisiyle inanılmaz bir toplantı yapmak üzere toplantıya geldi. Ancak milyonlarca personel, işçi, emekli ve bu ülkenin gerçek sahiplerinin açlık ve yoksullukla karşı karşıya kaldığı bu süreçte, milletin milletvekillerinden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi, ne yazık ki görüşmek üzere toplantı yapmayı reddetmiştir. bu zamlar ve vergiler. Milletin milletvekillerinden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi adaletsiz vergi sistemini konuşmak için toplandı. Ancak milyonlarca personel ve emekli bir toplantı bile yapılamadan kesinti yapılarak açlığa ve yoksulluğa mahkûm edildi. TBMM’nin, özellikle zam ve vergilere karşı önergenin hükümet milletvekilleri tarafından reddedilmesi için inanılmaz bir gayretle dolduğu o gün, onu işyerlerinden satın alanlara da seslendik. ve bugün meydanları dolduruyoruz. Türkiye’nin her yerinden arıyoruz.

BU ARTIŞLARLA, BU VERGİLERLE YAŞAMAYACAĞIZ: Personel bugün konuşacak. Bugün herkes personeli dinleyecek. Çünkü hangi zorluklardan geçtiğimizi biliyoruz. Bu zamlarla, bu vergilerle yaşayamayız. Enflasyon sıfıra indi diyenlerin masallarından bıktık. Çarşıda, çarşıda, çarşıda faturalarla karşı karşıya olduğumuzu biliyoruz. TÜİK’in düşük enflasyonu nedeniyle alım gücümüzü her geçen gün biraz daha kaybediyoruz. Türk Lirası değer kaybederken her geçen gün daha da fakirleşiyoruz. 21 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarının sınıfsal ve siyasi tercihlerinin sonuçlarını yaşıyoruz.

BU EKONOMİK GÜZERGAHIN DAHA HIZLI DEVAM EDECEĞİNİ AÇIKÇA GÖRÜYORUZ : Seçimlerden sonra da bu siyasi ve sınıfsal tercihlerin değişmediğini, bizi açlığa ve yoksulluğa mahkûm eden bu ekonomik rotanın devam ettiğini ve devam edeceğini açıkça görüyoruz. Nedir o ekonomik rota, nedir bu tercihler? Birinci; paramızı pula çevirmek, ikincisi; Asgari fiyattan emekli maaşlarına kadar tüm fiyatları bastırma, tüm fiyatları düşürme ve yoksulluk içindeki milyonlarca işçiyi, emekçiyi, emekliyi eşitlemeye yönelik politikalar. Yani sendikalı toplu sözleşmeli işyerlerinde bile herkesin taban ücretle çalışmasını istiyorlar, herkesin kendi belirledikleri asgari ücretle, gördükleri açlık sınırının altında çalışmasını istiyorlar. Bütün emekliler gördükleri en düşük emekli maaşına mahkum edilsin istiyorlar ki bütün memurlar, kamu çalışanları kendi belirledikleri en düşük memur maaşına mahkum olsunlar. Yani yoksullukta hepimizi eşitleyen bir politika izliyorlar. Buna, zaten son derece adaletsiz olan vergilerin son dönemde daha da artması ve tüm vergi yükünün işçiye ve işçiye yüklenmesi ve vergi yükümüzün ağırlaşması ve satın alma gücümüzün daha da düşmesi eşlik ediyor.

AVRUPA BİZİ SEVİYOR. ORTAMLARIMIZ NELERDİR? Paramız ve emeğimiz ucuzluyor, alım gücümüz düşüyor. Ülkemiz giderek fakirleşiyor. Türkiye’nin tüm değerleri ve güzellikleri, ülkemizin tüm kaynakları yabancı sermayeye ve dolar milyarderlerinin kelebeğine dönüşüyor. Paramız değer kaybettikçe bu ülke daha fakir ve daha bağımlı hale geliyor. Bir de Avrupa’nın bizi kıskandığını söylüyorlar. Bizim neyimizi kıskanıyorlar? Ülkemizin dünyanın en ucuz emek cenneti haline gelmesini mi kıskanıyorlar? Türkiye’nin taban ücret toplumu haline gelmesini kıskanıyorlar mı? Taban fiyatın ortalama fiyat haline gelmesini ve Türkiye’nin Avrupa’nın en düşük işçiliği ve en düşük asgari fiyatı olan ülkesi olmasını mı kıskanıyorlar? Ve işçileri bu düşük fiyatlara mahkum etmek için sendika haklarının gasp edilmesini, sendikalaşmanın sertliğini kıskanıyorlar mı? Bu ülkede grevleri yasaklamakla övünen bir zihniyeti kıskanıyorlar mı? Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun her yıl açıkladığı küresel haklar endeksinde beş kıtadaki işçilerin çalışma ve yaşam koşulları ile sendikal haklarının en kötü olduğu 10 ülkeden biri olmamızı mı kıskanıyorlar? Ayrıca Türkiye sekiz yıldır bu raporda sendikal haklar açısından en kötü ülkelerden biri olmaya devam ediyor. Yani bu ülkede bütün düzen çarkları zengini daha güçlü, fakiri daha fakir yapmak üzerinedir.

BUGÜN AÇIKLANAN ENFLASYON RAPORU, ÜLKEYE YAPTIKLARININ DENETİMİ: Bugün sevgili arkadaşlar biliyorsunuz Merkez Bankası’nın yeni başkanı bir basın toplantısıyla enflasyon raporunu açıkladı. Yani bu ülkeye yaptıklarını, emekçileri, emekçileri, emeklileri ve bu ülkenin tüm değerlerini üretenler için bu ülkede nasıl bir yaşam gördüklerini ve derinleştireceklerini itiraf gibidir. Bu resim. Mesela ne derler biliyor musunuz, hükümetin 2023 sonunda enflasyon hedefi yüzde 22 idi. Şimdi ‘Biz bu enflasyon hedefini revize ettik’ diyorlar. Yıl sonu enflasyon hedefimiz 58’dir.’ Alışılmış TÜİK’in üzerine çökmenin, TÜİK’i baskı altına almanın da bir sınırı var. Yani TÜİK, hükümetin baskısı altında her zaman açıkladığı gerçekçi olmayan enflasyon rakamlarına rağmen bu süreci yürütemeyeceklerini açıkça itiraf etmektedir. ve ‘Önümüzdeki aylarda enflasyon tekrar geçici olarak yükselir’ diyorlar. Yani ülkeye getirdikleri durumu, bu ekonomik krizi ve yarattıkları tabloyu tamamen kabul ediyorlar. Bunlar Merkez Bankası’nın rakamları diyorlar, ‘Türkiye’de çalışanların yarısından fazlası, hatta yüzde 70’inden fazlası tekstil, inşaat, giyim gibi sektörlerde asgari ücretle çalışıyor’ diyorlar. Yani Türkiye’yi açlık sınırının altında bir taban fiyata mahkum eden bu politikaları açıkça kabul ediyorlar. DİSK işçileri olarak meydanlardan sesleniyoruz. Bu politikalar karşısında emeğimize, ekmeğimize, mücadeleye omuz omuza sahip çıkmaya devam edeceğiz.

1 TEMMUZ’DA MİLYONLARCA KİŞİ 1 TL BİLE FİYAT ARTIŞI ALAMADI: Ve emeklilerin durumu. Türkiye’de emekli olmak zaten çok zor hale getirildi. ‘EYT mağduriyetlerini çözdük’ dediler ve yeni mağduriyetler ortaya çıktı. 2008’den sonra çok sert bir geçiş. 2020’den sonra çok sert bir geçiş olduğu için çok ciddi mağduriyetler oluştu. ve kademeli bir geçiş olması gerektiğini söylüyoruz. ve emekli maaşları. Bugün Türkiye’nin en değerli gündemlerinden biri dosttur. Burada emekli arkadaşlarımız da var. Kısa sürede emekli olacak arkadaşlarımız var. Genç kadromuz bile arkadaşlarımız için emekli olmak üzere. Türkiye’de 2008 yılında AKP’nin yaptığı düzenleme ile emekli maaşları sistematik olarak düştü. Aylık bağlama oranları katsayılarla düşürüldü ve bugün ülkeyi yöneten siyasi iktidar en düşük emekli maaşının 7 bin 500 lira olduğunu söylüyor. Yalan söylüyorlar, yalan söylüyorlar. Türkiye’de en düşük emekli maaşının 7 bin 500 lira olduğu söyleniyor. Milyonlarca emekli diye bir şey var artık. Herkes öğrendi. 4 bin 300 lira civarı arkadaşlar 4 bin 300 lira. Asgari ücretin 11 bin 400 lira olduğu yerde, bugün Türkiye’de milyonlarca emekli için bu rakamın üçte biri oranında bir rakam görülüyor. Ama bu emekli maaşları, evet, 7 bin 500 lira tutarında ve milyonlarca emekli 1 Temmuz itibariyle 1 lira bile maaş zammı almazken, diğer bütün maaşlara aşağı yukarı zam yapıldı.

NEREDE ADALET, NEREDE İNSANLIK, NEREDE VİCTAN NERDE DİYORUZ: Sevgili dostlar, bugün Türkiye’de yaklaşık 9 milyon emekli 7 bin 500 lira ve altıyla geçinmeye çalışıyor. Bu reva mı? Bu ülkedeki milyonlarca emekli için bu ülkede yıllarca çalışmış, emek üretmiş, bu ülkeye bedel ödemiş ve emekli olmuş insanlara verilen bu bedel asla kabul edilemez. Nerede adalet, nerede insanlık, nerede vicdan diye soruyoruz.

DÜNYANIN EN ADALETLİ VERGİ SİSTEMİ TÜRKİYE’DE: Gelirde adalet olmadığı gibi vergilerde de adalet yoktur. Milyonlarca işçi düşük vergi dilimleri nedeniyle üst vergi dilimlerine girdiği için ciddi gelir kaybı yaşıyoruz. Dünyanın en adaletsiz vergi sistemi Türkiye’de. Dünyada çalışanına ve işverenine bire bir vergi ödeyen başka bir ülke yok. Dünyada en zenginin de en fakirin de aynı oranda vergi ödediği başka bir ülke yok. Bu ne anlama gelir? Bu, tüm vergi yükünün işçiye, emekçiye, emekliye ve kamuya yüklendiği anlamına gelir. Ancak faiz, kira ve karın vergilendirildiği, az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınan adil bir vergi sistemi istiyoruz. patronlar kar rekorları kırarken cebimize ulaşan elleri uyarıyoruz. Türkiye’yi asgari ücretliler toplumu yapanları uyarıyoruz. Milyonlarca emekçi ve işçiyi açlık sınırının altında asgari fiyata mahkum edenleri uyarıyoruz. 9 milyon emekliyi 7 bin 500 lirayla yaşamaya mahkum edenleri uyarıyoruz. İstihdam politikalarıyla gençlerimizin geleceğini işsizlikle karartanları uyarıyoruz. ve artık yeter diyoruz. Artık yeter. Geçim sağlayamıyoruz. Geçim sağlayamıyoruz, geçim sağlayamıyoruz.

İNDİRİM VERGİLERİ: Bu ülke bunu hak etmiyor. Bu ülkenin bütün masraflarını, zevklerini biz üretiyoruz ve hakkımız olanı istiyoruz. Zengini daha zengin, fakiri daha fakir yapan bu düzene hep birlikte sesimizi yükseltiyoruz. Gelirde adalet, vergilerde adalet istiyoruz. KDV, ÖTV gibi haksız ve dolaylı vergiler düşürülsün diyoruz.

ARTIRILMIŞ GELİR VERGİSİ: Gelir vergisi tarife dilimlerinin en az değerleme oranı kadar artırılmasını ve geriye dönük bu düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz. Ek gelir vergisi tarife diliminde birinci dilimdeki vergi oranının yüzde 10’a düşürülmesini istiyoruz. Fiyatlara ve tükettiklerimize değil, kâr ve rantlara göre daha fazla vergi alınan, daha çok kazanandan daha az gelir vergisinin, daha çok kazanandan daha fazla vergi alınan adil bir vergi sistemi istiyoruz. En düşük emekli maaşı en az asgari fiyat düzeyine yükseltilsin ve tüm emekli maaşları bire bir düzene sokulsun diyoruz.

TÜM SORUMLULUK REDDİLERİNİN SENKRONİZASYONA VE BİRLİK HAKLARININ KULLANIMINA KALDIRILMASINI İSTİYORUZ: Ve personel sınıfı olarak, emekçiler olarak biliyoruz ki bu yüksek enflasyona ve hayat pahalılığına, iktidarın bizi yoksullaştıran bu politikalarına karşı emeğimizi ve ekmeğimizi savunmanın iki değil, tek yolu var arkadaşlar. Yani örgütlenmek, sendikalı olmak, sendikal haklarımızı kullanmak. Bu nedenle sendikalaşmanın ve sendikal hakların kullanılmasının önündeki tüm engellerin kaldırılmasını istiyoruz. Bu taleplerle bugün Türkiye’nin dört bir yanında tarlalarda, meydanlardayız. Bu taleplerle omuz omuza, işyerinden başladığımız bu mücadeleyi önümüzdeki günlerde omuz omuza büyütmeye kararlıyız. Çünkü bu ülke bizim. Her zaman söylediğimiz gibi çalışıyoruz, üretiyoruz, hakkımızı istiyoruz. Hakkımız olanı alana kadar her zaman birlikte mücadele edeceğiz. bu ülkede eşitlik, adalet, barış ve kardeşlik içinde yaşadığımız, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlediği, ürettiğimiz paranın adil bir şekilde paylaşıldığı, üretenin hakkını teslim ettiği bir emek Türkiye’sini hep birlikte inşa edeceğiz. kurallar. Yolumuz açık olsun. Hepinizi tekrar sevgi ve saygıyla selamlıyoruz. Emeğimize, ekmeğimize, vatanımıza her zaman yan yana, omuz omuza sahip çıkacağız.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Türk türbanlı eskort istanbul kızlar
-
Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort