Site ücretleri hakkında bilinmeyenler: Ev sahibi bu ücretleri ödemek zorundadır
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz, konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede, aidat, enflasyon, maliyet ve ekipman fiyatlarındaki artışın; Baz fiyat ve diğer personel fiyatlarındaki artış elektrik maliyetlerini belirlediğini söyledi.
Yetkisiz artıramazlar.
Bu artış için daire veya sitelerdeki maliyet farklarının aidatlara ortak giderler şeklinde yansıdığını kaydeden Kiraz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Burada dikkat edilmesi gereken ilk şey, yürütme veya idare meclislerinin, yapacakları bütçe veya ek bütçe ile ücret artışına, olağan veya olağanüstü genel kurulda karar vermesidir. Yöneticiler, genel kuruldan izin almadan ücretleri artıramazlar. Bu formda yapılan artışlara malik itiraz edebilir.
Yine fahiş bedel tespit edilirse, kat maliklerinin bağımsız bölümleri toplam sayısının üçte biri imza toplayarak olağanüstü bir genel kurul toplantısı talep edebilir ve genel kurulda görüşülerek ücretlerin düşürülmesini talep edebilir.
Ücret kirayı aşarsa aradaki farkı ev sahibi öder.
Katkı paylarındaki artış için herhangi bir üst sınır veya azami oran bulunmadığını kaydeden Kiraz, “Malik konutta oturuyorsa aidat limitlerinde bir üst sınır yok. Sadece kiracı yukarıdaki ücreti ödemek zorunda değil. ödenen kira.Örneğin 3 bin TL kira ödeyen kiracı o sitede kalabilir.Ücret 4 bin TL ise aradaki 1.000 TL farkı mal sahibi ödeyecek.” dedi.
,Son zamanlarda aidatlarla ilgili en yaygın sorunlar
Ali Güvenç Kiraz, son dönemde en çok yaşanan aidat sorunları hakkında şu bilgileri verdi:
“Bu sorunlardan ilki, genel kurul yapmadan yöneticilerin harçlara zam yapması. Yöneticiler bunu yapamaz, bu hukuka aykırıdır. Burada bir karar verilmesi gerekir, kesinlikle olağan veya olağanüstü genel. Lüks harcamaların yansıması” aidatların üzerine binmesi de bir başka sorundur.Örneğin, istemeyen ve kullanmayan daire sahipleri veya kiracılar havuza çocuk kaydırağı, bahçeye oyun parkı yaptırmak için yapılan masraflara katılmak zorunda değiller. “Havuzu kullanmıyorum” veya “zemin kattayım asansörü kullanmıyorum” gibi bahisler için geçerli değildir.Bunlar ortak alanlardır.Herkes için geçerli değildir.Herkes ortak alanlara katılmak zorundadır. asansör veya havuz gibi.”
Kiracılar katılmak zorundadır
Kiraz, kiracıların karşılaştığı diğer bir sorunun site veya apartman dairelerinde ödememesi gereken harcama kalemlerini talep etmek olduğunu belirterek, kiracıların sadece kullanımla ilgili masrafları ödemekle yükümlü olduklarını, kiracının kalemlere katılmak zorunda olduğunu sözlerine ekledi. çalışan maaşları veya SGK primleri, ortak ısıtma ve aydınlatma tüketimi gibi.
Ev sahibi bu masrafları ödemek zorundadır.
Kiraz, “Ancak kullanım nedeniyle değil, örneğin çalışanın özlük hakları, kıdem tazminatı veya asansör değişimi gibi sabit değiştirme veya donatı ve mantolama gibi zaruri onarım masraflarını mal sahibi ödemek zorunda.” dedi.
Bir apartman dairesindeki ortak kullanım alanlarına ait tüm eşyaların ve giderlerin aidat olduğunu kaydeden Kiraz, “Ancak bina yıkılıp yeniden yapılacaksa bu artık bir aidat kalemi değil, kat irtifakı çözülene kadar yapılan tüm masraflar da aidat değil. niteliklerine göre veya mal sahibi-kiracı ayrımına göre ödenmesi şartıyla, kat maliklerinin daire içi basit tadilat ve tamirat yoluyla alacakları özel hizmetler aidat kalemlerine dahil değildir.” açıklama yaptı.
“Yıllık TÜFE’yi aşan artışa itiraz edilebilir”
Gayrimenkul Hukuku Enstitüsü Lideri Ali Yüksel, aidat miktarındaki artışın kat malikleri kurulunca belirlenebileceğini belirterek, “Kat malikleri kurulu ortak esasa yapılacak bakım, onarım, sigorta ve yenileme giderlerini hesaplar. gelecek yıl inşa edilir. Hesaba eklenir. Buna tahmini bütçe denir.” dedim.
Bu giderlerin kat malikleri ile nasıl paylaşılacağının değerli olduğunu, ücretlerin yönetim planındaki esaslara göre paylaşılacağını ve bu planda her bir daire veya işyerinin ne kadar ödeyeceğinin açıklandığını ifade eden Yüksel, şunları kaydetti: yönetim planında rastgele bir karar yoksa, her bir bağımsız bölüm aidatı eşit olarak ödeyecektir.
Kat maliklerinin ortak kararla veya ekseriyetle karar alabileceğini, yanlış hesap veya gereksiz kalemler (bahçenin ağaçlandırılması veya ağaçların sökülüp beton yapılması gibi) nedeniyle dava açılabileceğine dikkati çeken, “Orada kat maliklerinin ortak kararla veya ekseriyetle karar alabileceğini” kaydetti. artış oranı konusunda kanunda net bir hüküm bulunmamakla birlikte yıllık TÜFE oranını aşan bir zamma itiraz edilebileceğinin söylenebileceğini söyledi.
“Kiracıya ödenecek aidat, kira bedelini aşamaz”
Ali Yüksel, kat malikleri genel kurulunda ücreti belirlerken ne kadarının kiracılardan, ne kadarının maliklerden isteneceğine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:
“Bu husus bütçe yapılırken tespit edilmelidir. Burada kılavuz idare planıdır. Kat mülkiyeti kanunu bu konuda net olmamakla birlikte Yargıtay, kiracının dava açma hakkının bulunmadığını kabul etmektedir. kat malikleri kurulunun yönetici seçimi, aidatların belirlenmesi ve diğer idari konulara ilişkin kararları Ancak kiracının daire veya işyeri aleyhine dava açma hakkı yoktur Kararlara karşı dava açabileceğini kabul eder. yerinin kullanılmasını engelleyen ve güçleştiren durumlardır.Kiracı için ücretin üst sınırı, kira bedelini aşamamasıdır.”
Kiracıların aidatlarını ödememesi durumunda iki durumla karşı karşıya kalabileceklerini belirten Yüksel, “Birincisi, aidatlar ödenmediği için bina yönetimi icra takibi yapacak. mal sahibi tarafından ödenmesi de uygulamada kiracıdan talep edilmektedir.Burada kiracı ödeyeceği kısım için bilinçli bir hesap yapmakta ve haksız iddiaya itiraz etmektedir.İkinci olarak daire veya iş yeri malikinin tahliye hakkı doğacaktır. kiracı değerlendirmesini yaptı.
Temizlik ve bakım maliyetleri; Isınma, aydınlatma, su gibi kullanım giderlerini kiracının ödeyeceğinin belirtilmesi ve kira sözleşmesinde bu giderlerin malik tarafından karşılanacağının yazılması halinde kiracı sorumlu olmayacaktır. Havuz, bahçe veya çatı tadilatı gösterilebilir. dedi.
Kiracı-ev sahibi ilişkilerini düzenleyen bir yönetmelik çıkarılmalıdır.
Yüksel, bir takım yan giderlerin ödenmemesi halinde kiracının tahliyesinin istendiğine dair şikayetler aldıklarını kaydederek, bunun hukuka aykırı olduğunu vurguladı.
Borçlar Kanunu ve Kat Mülkiyeti Kanunu’nda kiracı-ev sahibi ilişkisini düzenleyen bir düzenleme yapılması gerektiğini belirten Yüksel, her iki kanunun da mevcut haliyle muğlak kararlar içermesi nedeniyle tarafların mağdur olduğunu söyledi.
Yüksel, site yönetiminin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından tanımlanması ve mesleki bir standart hazırlanması gerektiğini belirtti.
“Kat malikleri toplantısına katılmalıyız”
Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük, son günlerde şikayetlerin arttığını belirterek, “Abonelik ücretlerimiz çok yüksek, ücret artışlarına karşı ne yapabiliriz” diyerek, Bir toplum olarak kat malikleri toplantısına katılmaktan hoşlanmıyoruz, toplantılara genellikle aynı kişiler katılıyor, görevler hep aynı kişilerde kalıyor, hatta bazen eksik imzalar bile geç tamamlanıyor.” dedim.
Maliyetlerin bu kadar arttığı bu dönemde apartman veya site yönetimleri ile site sakinlerinin aylık aidatların belirlenmesinde zorlu bir süreçten geçtiklerine işaret eden Küçük, “Bizler yüksek aidatlardan şikayetçiyken, biz belediye olarak aidatların çok yüksek olmasından şikayetçiyiz. Kat malikleri, öncelikle toplantılara katılarak, yapılacak harcamaları sorgulamalı, oluşturulacak bütçeleri görüşmelidir.Sağlığı açısından şerh koyarak imzalamalıyız.” şeklinde konuştu.